Tükenmişlik sendromundan en çok Y ve Z kuşağı mustarip
Çalışanların iyiliğine yönelik 26 bölümden 1.000 kişinin iştirakiyle gerçekleştirilen araştırmada Y nesli tükenmişlik sendromunun en ağır yaşandığı nesil olarak dikkat çekti. Y jenerasyonunu, 1981-1996 yılları ortasında doğanlar oluşturuyor. Y nesli genel iyiliği en düşük, tükenmişlik hissi en yüksek nesil olurken Z nesli da Y nesline çok yakın bir tablo çizdi.
ÇALIŞANLAR, FİKİRLERİNİN SORULMASINI BEKLİYOR
Araştırma, Wellbees ve Meslek.net, Sabancı Üniversitesi İdare Bilimleri Fakültesi’nden akademisyenlerin danışmanlığında hazırlandı. Bireyin hayatında mana bulduğu hem fizikî hem ruhsal olarak hoşnut hissettiği durumu tabir eden genel iyiliği en çok etkileyen faktörlerin çalışma hayatındaki özerklik yani çalışanların iş ortamında kendi kararlarını aldıkları ve fikirlerinin sorulması, toplumsal bağlardan hoşnutluk ve mevcut sosyo-ekonomik statü olduğu bulundu.
GÖREVLERİN MEÇHULLÜĞÜ TÜKETİYOR
Son yıllarda iş dünyasında giderek daha fazla duyulmaya başlanan tükenmişlik de araştırmanın mevzu başlıkları ortasında yer aldı. Buna nazaran tükenmişliği rol meçhullüğü yani çalışanların kendilerinden ne beklendiğini bilmeme ve vazifelerinin net olmaması durumları arttırırken, çalışma özerkliği ve toplumsal bağlardan hoşnutluğun tükenmişliği azalttığı görüldü. Genel iyiliği azaltan ve tükenmişlik hissini artıran birtakım faktörlerin birebir olması, bu iki durumun birbirini tetikleyebileceğini de gösterdi.
YENİ ALARM: EKO HASSASİYETE
Araştırmanın dikkat cazibeli sonuçlarından biri de iklim krizi olaylarının çalışanlar üzerindeki tesirleri oldu. Şahit olduğumuz iklim değişikliklerinin şahıslarda korku ve endişeye yol açma durumunu tabir eden eko-anksiyete hem genel iyiliği hem de tükenmişliği orta seviyede etkileyen faktörler ortasında yer aldı. Araştırmada eko-anksiyetenin yüksek çıkma sebebinin firmaların bu alandaki çalışmalarının oluşturduğu farkındalık sonucu olabileceğine vurgu yapıldı. Öte yandan makroekonomik ortama duyulan itimadın düşük olması da hem genel iyiliği hem de tükenmişliği etkileyen bir öbür ortak faktör oldu.
OFİSTE ÇALIŞMA AYRILIK İSTEĞİNİ ARTIRIYOR
Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 80,5’i ofisten, kalan kesim ise hibrit yahut uzaktan çalıştığını aktarırken ofisten çalışanların işten ayrılma niyetinin öteki çalışanlara nazaran daha yüksek olduğu belirlendi. Öte yandan iştirakçilerin yüzde 13’ünün haftada 40 saat ve altı, yüzde 64’ünün 40-50 saat, yüzde 23’ünün ise 50 saatten fazla çalıştığını söylediği araştırmanın sonuçları, uzun saatler çalışan iştirakçilerin firmalarına daha bağlı göründüğünü de ortaya çıkardı.
EN AZ EĞİTİM EN ÇOK YAN HAK İSTENİYOR
Araştırma kapsamında iştirakçilerden iş hayatında fiyat dışında hangi beklentilere sahip olduklarını sıralamaları istendi. Birinci sırayı yan haklar alırken bunu sırasıyla işin manalı olması, şahsî pahalarla örtüşmesi, ferdî gelişime yararlı olması, topluma yararlı olması ve esnek çalışma imkanları izledi. Çalışanların en düşük beklentisi sertifikasyon ya da diploma eğitimi imkanı olurken geleceğe hazırlayan kısa müddetli eğitimler ve doğum günü üzere özel gün müsaadeleri de öncelikli beklentiler ortasında yer almadı.
Z NESLİ MANA ARIYOR
Erkeklere nazaran bayan çalışanlarda esneklik beklentisinin yüksek, mana beklentisinin düşük çıktığı araştırmada ayrıyeten eğitim düzeyi arttıkça topluma yararlı olma ve ferdî gelişim beklentilerinin azalıp esneklik beklentisinin arttığı, sosyo-ekonomik düzey arttıkça mana beklentisinin yükseldiği, iş deneyimi arttıkça da eğitim beklentisinin azalıp şahsî kıymetlere ahenk ve topluma yararlı olma beklentilerinin arttığı saptandı. Z Nesli işte mana bulmak, işin bedellerle örtüşmesi, esneklik ve özel müsaadeler hususlarını daha yüksek; gelişim, kısa vadeli eğitim, sertifika yahut diploma imkanlarını daha düşük öncelikte sıraladı.
ESENLİĞİN TEPESİNDE ESNEK ÇALIŞMA VAR
Araştırmaya nazaran ruhsal takviye almaya en sıcak bakan kesimler kadınlar, evliler ve büyürken daha varlıklı ailelerde yetişenler oldu. İştirakçilerin yaklaşık yüzde 10’unun ise iyilik uygulamalarının yararlı olmadığını düşündükleri, kalan yaklaşık yüzde 90 iştirakçinin bu uygulamaların zihinsel ve bedensel sıhhatlerini iyileştireceğine, gerilim ve dert idaresine yararlı olacağına daha çok iştirak gösterdikleri bulundu. Çalışanlar tarafından en yaygın görülen iyilik uygulamalarının birinci sırasında ise esnek çalışma imkanları yer alırken bunu iyilik ve gerilim idaresi eğitimi ile uzman takviyeleri takip etti.
patronlardunyasi.com
