Patronlar Dünyası dünyanın en büyük bağlantı teknoloji fuarı Mobile World Congress’te

Toygun ATİLLA

GÜNDEM CEHENNEMİNDEN TEKNOLOJİ CENNETİNE

İstanbul’dan yola çıktığımda, Türkiye, Abdullah Öcal’ın ‘silahsızlanma çağrısını’, ‘Zorlu Holding’teki Ramazan tebriği krizini’, ‘İnan Kıraç’ın İsimli Tıp raporunu’ ‘Cüppeli Ahmet’in kızının çakarlı, müdafaa tahsisli 25 milyon liralık jipini’ ‘Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını’ ‘Beykoz Belediye Başkanı’nın gözaltına alınmasını’ tartışıyordu.

Böylesine bir atmosferden geldiğim Barselona’daki dünyanın en büyük irtibat teknoloji fuarına girdiğimde ise öteki bir gezegenin ortasında buldum kendini.

COĞRAFYANIN 500 YIL ÖTESİNDEYİM

Sanki yaşadığım coğrafyanın 500 yıl ötesindeydim.

Dünyanın sayılı teknoloji şirketleri stantlarında, son eserlerini dünya pazarına tanıtıyordu.

Dünyanın her yerinden on binlerce insan Barcelona’daki fuar alanına akın etmiş, teknolojik gelişmeleri yerinde takip ediyordu.

Binlerce influencer ellerinde cep telefonu, kameraları yeni eserleri takipçilerine tanıtıyor, yüzlerce medya mensubu stantlarda teknoloji devlerinin CEO’ları ile röportaj yapıyordu.

YAPAY ZEKA DAMGASI VE ÇİNLİLER

Fuar alanını gezdiğimde yapay zekanın teknolojide geldiği noktayı şaşkınlıkla gözlemledim.

Cep telefonlarına, arabalara, vb. onlarca esere entegre edilen yapay zeka geleceği öbür bir noktaya taşımıştı.

Çinlilerin, uzak doğulular, teknoloji dünyasını domine etmişti, gelecek onlarındı… Bunu gördüm.

Stantların önü, bu dünya devlerinin yeni teknoloji eserlerini görmek, anlamak isteyen beşerlerle doluydu.

TÜRKİYE STANDININ GÖZ ALICI TURKUAZ DEV TABELASI

Saatler uzunluğu dolaştığım fuarda Türkiye’nin de standı vardı.

Herhalde fuar alanındaki en gösterişli tabela ve ışık sistemi ülkemizin standındaydı desem abartı olmaz.

Turkuaz renkli dev Türkiye tabelası muazzamdı, çok beğenilen gözüküyordu.

Standımızda yer alan İstanbul Ticaret Odası’nın takviye verdiği Türk şirketleri ve startupların temsilcileri de oradaydı.

Türkiye’den gelen tesirli ve yetkili şahıslar de standın önünde kurulan masalarda son derece uygun ağırlanıyor ve konuk ediliyordu. Herkes keyifli ve mesuttu…

TEKNOLOJİ ÜRETSEYDİK

İşin nüktesi bir yana, keşke ülkemizin de gündemi teknoloji, bilim olsaydı da bu fuarda Türk standının da önünde son teknolojik eserlerin tanıtıldığını görebilseydik diye iç geçirdim.

TEKNOFEST VE SELÇUK BAYRAKTAR NEDEN DEĞERLİ?

Sonra aklıma Teknofest ve Selçuk Bayraktar geldi.

Selçuk Bayraktar’ın bilime ve teknolojideki bayraktarlığının değerini anımsadım.

Teknofest üzere tertiplerinin gençlerinin önüne koyduğu vizyonun değerini bir kere daha kavradım.

ORGANİZASYON VE FUAR BOYUTU

İşin teknoloji boyutu bir yana tertip ve fuar boyutu ise diğer bir yana…

Lafı uzattım biliyorum lakin biraz da olayın bu istikametinden bakalım isterim.

Türkiye, 3 kıtanın buluşma noktası. İstanbul ise iki kıtanın. Dünyada ender olan bir durum bu.

Doğal hoşluklarını, tarihi yapılarını, ulaşım imkanlarını, ekonomik gelişimini, misafirperverliğini katmıyorum bile. İnsan yalnızca İstanbul’da nefes almaya gelir birkaç saniye de olsa. İki kıtayı buluşturan boğazdan geçerken saniyeler içindeki bu devasa seyahate çıkar. Haksız mıyım bilemedim…

DÜNYANIN EN BÜYÜKLERİ TÜRKİYE’DEN YÖNETİLİYOR

Dünyanın en büyük şirketlerinin Avrupa, Asya, Afrika kısımları artık İstanbul’dan yönetiliyor. MENA ismini verdiğimiz Ortadoğu ve Kuzey Afrika isimli kısımlar İstanbul’a hesap veriyor. CIS ismini verdiğimiz Eski Sovyet Bloku ülkelerinin üretim bantlarına İstanbul’dan karar veriliyor.

HEDEFLER TUTMADI

Uzun periyottur paylaşılan Finans Merkezi olmak ismine büyük uğraşlar, milyarlarca dolarlık yatırımlar, tertip ve yapılanmalar İstanbul için yapıldı. Yeni bir çağ açacaktı İstanbul…

Ancak ne yazık ki amaçlar kadar süratli sonuçlanmıyor gerçekler…

BARCELONA’DA DÜNYANIN EN BÜYÜK ORGANİZASYONU

Barcelona’dayım. Futbolun mabedi Camp Nou’da, Akdeniz’in o hoş kıyısında yahut La Sagrada Familia yahut Gaudi’nin başka şaheserlerini görmek için değil.

Yıllardır düzenlenen Mobile World Congress’i yerinde görmek ve teknolojik değişime şahit olmak ismine.

Dünyanın en büyük tertiplerinden biri. Yüzlerce şirket, on binlerce insan bu aktifliği iple çekiyor kapısından girmek için.

Milyonlarca tüketicinin de nabzı, buradaki gelişmelere nazaran atacak. Benim de dikkatimi çeken bu yoğunluk ve güç gösterisi.

TÜRKİYE NEDEN KONUT SAHİBİ DEĞİL

Türkiye neden bu teknolojik eserleri üretme noktasına gelemedi diye sorarken, bir yandan da kendimi Türkiye neden bu cins bir tertibe mesken sahipliği yapamaz diye içimden geçiriyorum.

Türkiye her bölümde fuar ve aktifliğe imza atıyor alışılmış. Bilhassa İstanbul.

2 MİLYAR DOLARLIK GELİR

Ancak teknoloji, bilişim, değişim her şey. İstanbul, Türkiye’nin fuar merkezi. Yaklaşık 2 milyar dolarlık bir gelir sağlıyor iktisada, bu çeşit yapılarla. Lakin hala hak ettiğimiz yerde değiliz natürel.

Gelin dünya ile karşılaştıralım durumu. 1999 yılına dönelim. İstanbul’da yalnızca 23 fuar ve kongre düzenlenmiş memleketler arası manada. Bu sayı 2009 yılında 72’ye çıkmış. Yüzde 213’lük artış var.

Aynı tarihte Barcelona’ya bakalım. 1999’da 55, 2009’da 136 global aktifliğe konut sahipliği yapmış.

İstanbul 27, Barcelona 17’nci sırada 15 yıl evvel. Ortadan geçen müddette İstanbul’un yıldız bir parlıyor, bir sönüyor.

KONGRE TURİSTİ ORTALAMA 3 BİN DOLAR HARCIYOR

Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği’nin (ICCA) datalarına nazaran 2019 yılında 44’üncü, 2018 yılında 84’üncü, 2017’de ise 133’üncü sıraya kadar inmiş. Ortalama 3 bin dolar harcıyor kongre turisti. O nedenle kıymetli.

BARCELONA BİRİNCİ 5’TE

2021’de 12’nci sıraya kadar çıkmış. Geçen yıl yeniden bir düşüş. ICCA datalarına nazaran 21’inci sırada İstanbul. Bu yıl ise birinci 10’a gireceğimizi söylemiş İTO Başkanı Şekip Avdagiç… Barcelona yeniden birinci 5’te…

Geçmiş yıllarda global fuar şirketleri Türk firmalarını satın alarak Türkiye’de aktiflik düzenlemek için can atarken, son yıllarda bunlar da gidiyor.

Bakın, 2021 yılında Türkiye’ye satın almayla gelen İngiliz fuarcılık devi Hyve Group, 16 milyon sterline aldığı Türkiye’deki şirketlerini ICA Events’e 8 milyon sterline sattı. Fransız Premiere Vision vardı bir periyot. Dokumacılık ve modanın kalbiydi. O da Türkiye’den çıktı, etkinliklerini sona erdirdi. Bu da başka bir mevzu.

BARCELONALI’LAR BİZE GELSİN

Beni huzursuz eden İstanbul’da düzenlenen kongre yahut fuar sayısı değil. Beni ilgilendiren kaliteli fuar ve etkinlikler. 3 bin dolar değil, 10 bin doların harcayacak gelen her bir turist. Gelin, dünyanın merkezi İstanbul, teknolojinin, çağdaş çağın, bağlantının merkezi olsun. Barcelonalılar bize gelsin…

patronlardunyasi.com