Espressolab’ların sahibi Esat Kocadağ ilk kez konuştu: Çiğdem Simavi benim kahramanım, kızım olursa ismini Çiğdem koyacağım
Toygun ATİLLA
4 BİN 200 ÇALIŞANI OLAN KAHVE ZİNCİRİ
Espressolab’ların kurucususu, işvereni Esat Kocadağ, birinci Espressolab’ı 28 yaşında mezunu olduğu Bilgi Üniversitesi’nde kurdu. Bugün 39 yaşında olan genç teşebbüsçü, 4 bin 200 kişinin çalıştığı bir kahve zincirinin kurucusu.
Şu anda yalnızca Espressolab’ların yalnızca Türkiye’de 282 şubesi var. 15 başka ülkede faaliyet gösteriyor. 3 ay sonra ülke sayısı 22’ye çıkacak. Sonrasında da ise sırada ABD’de Miami var.
6 BİN METREKARELİK KAHVE DÜKKANI
Merter’deki Espressolab merkezinde buluşuyoruz. Bana evvel yeri gezelim, “size burayı tanıtayım, sonra sohbete başlarız” diyor.
Avrupa’nın en büyük kahve dükkanındayım. 6 bin metrekarelik devasa bir alan. Çocuk oyun alanından, köpek oyun alanına, belgesellerin gösterildiği sinema salonunda, ders çalışma alanlarına, sessiz alanlardan seraya kadar ne ararsanız var.
Esat Kocadağ’ın bir hayali var. Çubuklu’da 9 bin metrekarelik bir alana Merter’deki kahve dükkanının birebirini yapmak. Her şey müsaadelerin alınmasına bağlı…
Devam ediyor; “Burası aslında bir tecrübe merkezi. Biz oyunu değiştirdik. Dünyada birinci sefer kahveli müziği buluşturan marka biziz. Burayı açtığımızda DJ getirdik, beşerler kahve içerken 10 bin kişi dans etti”
SİYASET DEĞİL KAHVE YAPIYORUZ
Sonrasında ise sorunun özüne geliyor; “Böyle bir vizyonun karşılığını Türkiye’de sizce hangi siyasetle söz edebilirsiniz? Biz birinci günden beri şunu dedik biz siyaset değil, kahve yapıyoruz. Tek sıkıntımız de kahve yapmak”
TÜRKİYE STANDARTLARININ ÜSTÜNDE VİZYON
Burada kendi görüşümü de eklemek durumundayım. Nitekim de Esat Kocadağ ve arkadaşlarının Merter’de ortaya koydukları vizyon görülmeye bedel, Türkiye standartlarının hayli üstünde.
BOYKOTUN MERKEZİNDEKİ ESPRESSOLAB
Şimdi gelelim asıl problemimize…
Her şey CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Espressolab’ı boykot listesine koyması ile başladı. AK Parti Milletvekili Mustafa Varank ve beraberindekilerin de takviye maksatlı Espressolab’a gitmesi bir anda markayı boykotun merkezi haline getirdi.
O günlerden hafızalarda, Esat Kocadağ’ın “Neden boykot edildiğimizi anlamadık” açıklaması akabinde da Özgür Özel’den gelen “Bizim boykot listemizde yoktu. Öğrenciler daima bir ağızdan Espressolab diye bağırınca biz de listeye ekledik” sözleri kaldı.
CİROLAR DÜŞTÜ
Tüm bunların o günden bugüne Espressolab’a maliyeti ise büyük oldu. Şu anda bile cirolarında yüzde 22 oranında bir düşüşle karşı karşıya…
209 ÜNİVERSİTEDEN 17’SİNDE VARLAR
Söz üniversitelilerden ve boykottan açılınca direk yanıtlıyor ve üniversitelerde inhisar olduğu argümanına şiddetle karşı çıkıyor: “209 üniversiteden yalnızca 17’sinde varız. Bu 17 üniversitenin de 13-14 tanesi özel üniversite. Bize diyorlar ki, “Pahalı kahve satıyorsunuz. Kıymetli kahve satmıyoruz fakat diyelim ki o denli… Ötekiler ücretsiz mı satıyor? E haydi tüm bunların Ekrem İmamoğlu’nun mahpusa girmesi ile ne alakası var?
YABANCI RAKİPLERİMİZ “ESPRESSOLAB’I GEÇTİK” DİYE ALKIŞLADILAR
Soruyorum, “17 üniversitede yalnızca kahve satan siz mi varsınız?”
“Hiçbirinde tek değiliz. Hatta başka markaların 2’şer 3’er tane olduğu yerde bizim yalnızca tek dükkanımız var” diye yanıtlıyor.
Boykot ile cirolarının düşmesi ile rakip firmalardan birinde yaşananları ise şöyle anlatıyor: “Yabancı bir kahve markası boykot ile cirolarımızın düştüğü gün çalışanlarını toplayarak, “Bugün Espressolab’ı geçtik” diye alkışlatıyor. Türk kahve firması üniversitelerden çıksın ancak yabancı firmalar kalsın o denli mi? Bunun mantığını, hangi siyasetle açıklarsınız. Gerçekten anlamıyorum”
AK PARTİLİ DEĞİLİM
Söz siyasetten açılmışken açık açık soruyorum: “AK Partili misiniz? “
Yanıtlıyor: Ben AK Partili falan değilim. Liberal demokratım. Ben, Besim Tibuk’çuyum. Hatta o kadar fanatiğim ki, Hazreti Besim Tibuk diyenlerdenim. Fakat bu süreçte hiçbir dayanaklarını göremedim, o yüzden biraz soğudum” diyor.
ÖZGÜR ÖZEL’E ULAŞAMADIK
İşlerinin yalnızca kahve yapmak olduğunu siyaset ile ilgilerinin bulunmadığını ısrarla vurgulayan Esat Kocadağ, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e defaatle görüşmek istediklerini lakin kendisine ulaşamadıklarını belirttikten sonra çarpıcı açıklamalarda bulunuyor:
EKREM İMAMOĞLU’NUN GÖZALTINA ALINAN ÇOCUKLUK ARKADAŞININ 2 TANE ESPRESSOLAB’I VAR
” Espressolab franchiseları ortasında CHP’li Vilayet Liderleri eski Belediye Liderleri bile var. Bu boykottan onlarda ziyan verdi. Hatta daha çarpıcı bir örnek vereyim. İBB’ye yönelik olarak yapılan 4.dalga operasyonda gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu’nun çocukluk arkadaşı Sezai Büyükçulha Trabzon’daki iki Espressolab’ın sahibi”
İSTANBUL HAVALİMANI’NDA NEDEN YOKUM?
Esat Kocadağ siyasetle ilgili son kelamlarını İstanbul Havalimanı örneği vererek kapatıyor:
“Madem benim devlet ile hükümet ile bu kadar aram âlâ. Pekala o vakit sorayım, İstanbul Havalimanı’nda neden bir tane Espressolab yok. Defaatle başvurmama karşın yok. Yakında Katar Havalimanı’nda olacağım lakin İstanbul Havalimanı’nda yokum. Yabancı kahve markalarının ise onlarca dükkanı var. Ben neden yokum? “
ÇİĞDEM SİMAVİ BENİM KAHRAMANIM
En merak ettiğim bahislerden biri de Çiğdem Simavi’nin Espressolab’a en ağır olduğu periyotta Merter’e gelerek Esat Kocadağ ile fotoğraf çekilmesi ve o fotoğrafın da toplumsal medyada paylaşımı oluyor.
Ben soruyorum, Esat Kocadağ o günü anlatıyor:
“Çok komik. Çiğdem Hanım benim 5 yıldır komşum. Ben onun Yeniköy’deki konutunda oturuyorum. Kiracısıyım. O beni çok sever. Ben de onu çok severim. Beni aradı, dedi ki, “Neredesin?” Merter’deyim deyince, “Bekle geliyorum” dedi. Daha evvel Tarabya’daki şubemize falan da gelirdi. Burayı dolaştırdım. Sonra fotoğraf çektirdik. Dedim ki, toplumsal medyama koyabilir miyim? “Tabii ki de koy evladım” dedi”
Esat Kocadağ, Çiğdem Simavi’den “Kahramanım” diye kelam ediyor: “O benim kahramanım. Herkesin vebalı üzere bizden kaçtığı devirde yanımda oldu. Kendisine de söyledim. Bir gün kız çocuk sahibi olursam ismini Çiğdem koyacağım”
patronlardunyasi.com
İLGİLİ HABER
EspressoLab boykotunu Çiğdem Simavi kırdı
