Emine Erdoğan BM’deki Sıfır Atık Enstelasyon Sergisi’ni ziyaret etti: Bu bir çözüm çağrısı
Emine Erdoğan’ın BM binasının bahçesinde “Sıfır Atık Vakfı”, BM Habitat ve BM Etraf Programı (UNEP) işbirliği ile düzenlenen stant ziyaretine, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, BM En Az Gelişmiş Ülkeler, Denize Erişimi Olmayan Gelişmekte olan Ülkeler ve Küçük Ada Ülkeleri Ofisi Yüksek Temsilcisi Rabab Fatima, BM Genel Sekreter Yardımcısı Ligia Noronha, Sıfır Atık Danışma Kurulu üyeleri, modacılar ve diplomatik misyonların temsilcileri eşlik etti.
30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü kapsamında hazırlanan ve 11 Nisan’a kadar sanatseverlerle buluşacak sergiyi gezen Emine Erdoğan, tüm alanlar hakkında ayrıntılı bilgi aldı.
SERGİ, “YETERİNCE VAR” BİLDİRİSİ VERİYOR
30 Mart Memleketler arası Sıfır Atık Günü 2025’in ana teması olan “moda ve dokumada sıfır atık”ı baz alan stant, Sıfır Atık Günü kapsamında farkındalık sağlamayı amaçlıyor.
İnsanların gereğince kaynak ve eseri bulunduğunu ve bu nedenle tüketim alışkanlıklarını azaltabileceği bildirisini veren stant, birebir vakitte değişim için gereğince tahlil, bilgi ve insan bulunduğunu, bu nedenle daha âlâ bir geleceğin mümkün olduğunu vurguluyor.
Serginin merkezinde yer alan ve sanatseverlerin ağır ilgisini çeken “Yeterince Var” Heykeli, dünya genelinde üretilen dokumacılık atığını temsil ediyor. Heykelin içerisinde yer alan dokumacılık atıkları ise standın gezilebildiği mühlet içinde dünyada oluşan dokuma ölçüsünü gösteriyor.
Ziyaretçilerin içine girebildiği ve tavan ve tabanına yerleştirilen aynalar sayesinde “tekstil atıklarının sonsuzluğunu hissedebildiği” eser, atık ölçüsünü soyut sayılar olmaktan çıkarıp ziyaretçilerin direkt deneyimleyebileceği somut bir gerçekliğe dönüştürüyor.
Burada kullanılan tüm dokuma atıkları ise aktiflik sonrasında geri dönüşüm için bağışlanıyor.
SERGİDE FARKLI BİLDİRİLER İÇEREN 9 ALAN BULUNUYOR
“Yeterince Var” heykelinin etrafı ise birebir vakitte 9 farklı alandan oluşan bir “yolculuk” sunuyor. Bu “yolculuk”, dünyanın mevcut durumunu, dokumacılık atığının bu tablo içindeki yerini, ferdî ve kolektif roller ile geleceğe dair mevcut tahlil yollarını anlatıyor.
Sergideki birinci alan olan “Gerçeklik Alanı”nda, “Dünyamız Boğuluyor” iletisiyle gerçek imajlar, bilgiler ve seslerle desteklenen bir tecrübe sunularak, ziyaretçilerin içinde bulunulan durumun ciddiyetini ve yükünü direkt hissetmesi hedefleniyor.
Burada yer alan bilgilerde kirliliğin her yıl 9 milyon insanın hayatına mal olduğu, bunun son 20 yılda yüzde 66’lık bir artış gösterdiğine dikkati çekiliyor.
“Değişim Bizim Elimizde” iletisini veren “Etkileşimli Tecrübe Alanı”nda da ziyaretçilerin interaktif bir sistemle üzerlerine basıp data ve görsellerle bilgi edinebileceği “Denizler, İnsan, Hayvanlar, Hava, Su ve Toprak” sözleri yer alıyor.
Ziyaretçiler, “Bilgilendirme Alanı”nda ise kendilerini karşılayan ekranlarda dokumacılık atıklarıyla ilgili çarpıcı gerçeklerle karşılaşıyor.
Söz konusu çarpıcı bilgilerde, 90 dakikalık futbol maçı izlerken, 5 bin 400 çöp kamyonu dolusu dokuma atığının etrafa bırakıldığı, her yıl dokuma sanayisinin 215 trilyon litre su kullandığı, bunun 86 milyon olimpik yüzme havuzuna muadil olduğu, her yıl dünya genelinde 92 milyon ton dokumacılık atığı üretildiği ve bunun 9 bin 109 Eyfel Kulesi’nin yüküne muadil olduğuna dikkati çekiliyor.
“Yüzleşme Alanı”na adım atan ziyaretçiler ise ferdi rolün tesiriyle yüzleşiyor. Bu alanda evvel ziyaretçileri hoş ve renkli bir dünya görünümü karşılıyor. Lakin alana adım atan ziyaretçiler, “o dünyanın içinde atık plastik ve dokuma kesimlerinden oluşan kendi silüeti”yle karşılaşıyor ve kendi tesirini direkt görme imkanı buluyor.
Burada ziyaretçilere, “Kabul etmesi sıkıntı lakin, bu tablonun bir modülü hepimiziz.” iletisi aktarılıyor.
“Çözümdeki Yerimiz” alanında, konuklar, dokunmatik ekranlarla günlük kıyafetlerinin etrafa tesirini, su tüketimi üzerinden çarpıcı biçimde görmüş oluyor.
Bu alanda ziyaretçilere “Azalt. Sahip olduklarının pahasını bil. Yalnızca muhtaçlığın olanı satın al. Ve uzun soluklu olacak kaliteli eserleri önceliklendir.” uyarısı veriliyor.
“Ekran Deneyimi” alanında, ziyaretçilere tekrar kullanmanın kıymeti hatırlatılıyor ve bunun dünya üzerindeki tesiri gösteriliyor.
“Geri Dönüşüm Yolculuğu” alanında dört taraflı ekranlarla karşılanan ziyaretçiler, günlük hayatta kullanılan kıyafetlerinin geri dönüşüm sürecine görsel seyahatle şahit oluyor.
“Yeniden Düşün” bildirisiyle “Yansıma ve Taahhüt Alanı”nda ziyaretçileri “sıfır atık ömür usulüne uygun” bir gardırop karşılıyor. Ziyaretçilere, gardırobun karşısında yer alan Sıfır Atık Deklarasyonu’nu QR kod aracılığıyla imzalama imkanı tanınıyor.
Son olarak “İyi Uygulama Alanı”nda, “Değişim bizimle başlar, bu bir ütopya değil, gerçek ve mümkün.” bildirisiyle karşılaşan ziyaretçilere, dünya genelinde muvaffakiyetle uygulanmış sıfır atık ve geri dönüşüm projelerinden örnekler sunuluyor.
Sergide yer alan farklı teknolojiler, tecrübe alanları ve fizikî yerleştirmeler de ziyaretçilerin mevcut durumu görmelerini ve sıfır atık ömür biçimine yönelik adım atmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor.
SIFIR ATIK HAREKETİNE İLHAM VEREN EN ÂLÂ UYGULAMALARA ÖDÜL
Sergide yer alan diğer bir kısımda de ziyaretçilere Emine Erdoğan Sıfır Atık Memleketler arası Mükafatı hakkında bilgi sunuluyor.
Emine Erdoğan’ın öncülüğünde, sıfır atık alanında global ölçekte ilham veren uygulamaları tanımak ve teşvik etmek gayesiyle oluşturulan bu ödül, Sıfır Atık Vakfı tarafından BM Etraf Programı (UNEP) ve BM Habitat işbirliği ile hayata geçirilmişti.
Ödül, dünyanın dört bir yanındaki bireylerin, kurumların ve toplulukların hayata geçirdiği sıfır atık uygulamalarını görünür kılmayı, teşvik etmeyi ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor.
EMİNE ERDOĞAN’DAN GÖRÜNTÜLÜ PAYLAŞIM
Emine Erdoğan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bu sene “Moda ve Dokumada Sıfır Atığa Doğru” temasıyla kutlanan 30 Mart Milletlerarası Sıfır Atık Günü kapsamında BM Genel Merkezi’nde “Yeterince Var!” iletisiyle ziyarete açılan Sıfır Atık Enstalasyon Standı’nın bir tahlil daveti olduğunu belirtti.
Serginin, tabiatla uyumlu yaşama, sorgulamaya, teknolojinin sunduğu yeni tahlilleri keşfetmeye ve birlikte daha sürdürülebilir gelecek inşa etmeye davet niteliğinde olduğunu aktaran Emine Erdoğan, şu tabirleri kullandı:
“Çünkü biliyoruz ki değişimi gerçekleştirmek için gereğince insan, gereğince imkan var. Sergiyi Birleşmiş Milletlerin pahalı temsilcileri ve BM Sıfır Atık Danışma Kurulu üyelerimizle birlikte tecrübeyle fırsatı bulduk. Dünyadaki atık krizini, dokumacılığın bu döngüdeki yerini ve yeşil bir gelecek için atılabilecek adımları anlatan stant, bir ay müddetince ziyarete açık olacak. Tüm tabiat dostlarının bu farkındalık seyahatinde yerini almasını temenni ediyorum.”
patronlardunyasi.com
